EMİR TİMUR’UN ANKARA SAVAŞ STRATEJİSİ
Emir Timur Kimdir?
Timur 8 Nisan 1336 yılında Semerkant’ın güneyinde bulunan Keş kasabasında doğdu. [2]Babası Emir Turagay, Çağatay Hanlığında Barlas[3] boyunun beyi idi. Baba tarafından Moğol, anne tarafından Türk’tü. Babası Tasavvufa çok önem verdiğinden oğlu Timur’u da o şekilde yetiştirmek istedi. O yüzden çocukluğundan yetişkinliğine kadar medreselerde tarikat, ilim tahsili ve ahlak terbiyesi ile yetişti. Babasının en önemli isteği âlimlere, tarikat liderlerine ve bilginlere saygı göstermesi, duasını alması oldu.
Bir çarpışmada ayağından yaralanmış olduğundan dolayı tarihte Topal Timur anlamında Farsça bir kelime olan Timurlenk olarak anılmıştır[4]. [5]Maveraünnehir hanlarından Cengiz Hanın soyundan gelen Emir Hüseyin’in kızı ile evlenmiş olmasından dolayı kendisine Moğolcada damat anlamına gelen Gürgan lakabı verilmiştir.
Dönemin Semerkant valisi Emir Kazan’ın isyanında onunla birlikte hareket etmiş 1368 yılında Belh emirliğini elde ederek makamı yükselmiştir. Çok değişik savaş taktikleri ve aldatma teknikleri ile daha savaşa başlamadan bir adım önde olmuştur. Psikolojik savaş taktiklerini kullanarak korku ve dehşet imajı oluşturarak savaş kazanmasını bilmiştir.
Emir Timur III. Yakındoğu Seferi
Timur işe hemen hemen hiçten başlayıp şahsi zekâ ve gayreti ile büyük bir imparatorluk teşkil edecek derece geniş topraklar Feth eden tarihin ender kaydettiği cihangirlerden birisi idi. Karşına çıkan devletleri yıkıyor, cihan hâkimiyeti arzusunda hiç durmadan ilerliyordu. 1399 senesinde 3. Yakındoğu seferine çıkmıştı. Bu sıralarda Osmanlı ve Memlük ilişkilerinin gergin olması Timur Devletinin işine gelmişti. Timur Gürcistan’ı ele geçirdikten sonra Ordularını Tebriz’de toplamış burayı Harekât Merkezi haline getirmişti. Cihan hâkimiyeti isteyen iki büyük imparator karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdı.
İltica hadiseleri beklenen bu çatışmaya sebep olmuştu. Timur Karakoyunlu Türkmen prensi Kara Yusuf’un kendisine teslimini isterken Bayezid sert bir karşılık verdi. [6]Karşılıklı mektuplar ile beklenen çatışma iyice tırmandırmış Timur ordusu 9 Ağustos’ta Sivas’ı kuşatmıştı. Şehir Timur’un mancınık, lağımcı ve şiddetli saldırılarına karşı 18 gün dayanabilmişti. Sivas’ta kan dökmeyeceğine söz verdiği için teslim olan 4 bin kişiyi diri diri toprağa gömdüğü söylenenler arasındadır. [7]
Yıldırım Bayezid Sivas harekâtını haber alması ile derhal hazırlıklara başladı. Fakat bu süreç sıkıntı ile geçiyordu. Bir tarafta Emir Timur’un Anadolu’yu harap etmesi, bir tarafta ise Balkanlardan gelecek bir tehlike Osmanlı’yı zor duruma sokuyordu. Bu yüzden ordusunun bir kısmını Balkanları korumak üzere Rumeli’ye bırakan Sultan Bayezid kapıkulu askerleri ile Anadolu’ya geçmişti. Bu sırada Sultan Bayezid derhal Sivas’ın kurtarılması için öncü birlikler ile Şehzade Mehmet Çelebi[8]’ye emir verdi. Amasya sancağından hareket eden Şehzade Çelebi, Sivas önlerinde Timur’un büyük ve kuvvetli birliklerine yenilerek geri çekilmek zorunda kaldı.
Emir Timur’un casusları Osmanlı ordusu hakkında yeterince bilgi sahibi olamıyordu. Bu olayda Timur’un Osmanlı karşısına direkt olarak çıkmasını engelliyordu. Bu sırada Dulkadiroğlularının ani baskını Timur Ordusunun teçhizat bakımından zarar görmesine sebep olmuştu. Bu duruma bir hayli sinirlenen Emir Timur, Sivas’tan hareket ile Malatya üzerine yürüdü. Burayı çok kısa sürede ele geçirdi. Kısa bir dinlenmenin ardından müttefiksiz kalan Memlukler üzerine yürüyen Timur Halep önlerine geldiğinde Memlük ordusu ile ölümcül bir muharebeye girdi. Ve bu orduyu perişan etti. [9]Halep’ten yola çıkarak Hama ve Humus üzerinde Şam’a ilerledi. Şam surlarının önünde yapılan muharebede zafer ile ayrılan Timur bu sırada askeri olarak gücünü tüketmişti.
Bu durumu haber alan Sultan Bayezid zaman kaybetmeyerek işgal altında olan Sivas ve Malatya civarını tekrar ele geçirdi. Ankara’yı ise Anadolu seferleri için harekât merkezi haline getirdi. Emir Timur ise hareket üssü olan Tebriz’e geri gelerek Semerkant’a mektup yazarak tüm ordunun Tebriz’e gelmesini emretmişti. Yıldırım Bayezid’e mektup yazarak düşmanlığın son bulmasını, Osmanlının kendi himayesine girmesini ve çocuklarından bir tanesinin gönderilmesini istemişti. Eğer bu istekler yerine gelirse küffara karşı olan savaşta yardım teklifinde bulunuyordu. Bayezid ise mektuplara kendini överek yanıtlar veriyor Timur’u hile ile suçluyor, savaştan kaçmayacağını belirtiyordu. Bu sıralarda Emir Timur’un oğullarından Muhammed Mirza komutasında iyi teçhiz edilmiş kalabalık kuvvetlerde Timur’un hareket üssü olan Tebriz’e ulaştı. Timur bir Kurultay toplayarak danışmanlarının görüşlerini öğrenmek istedi. Danışmanların bir kısmı ve âlimler muharebeye muhalif olmuştur. Komutanlardan bazıları Anadolu’nun fethinin zor olduğunu ve Bayezid’in küffara karşı savaş verdiğini söylemişti. Fakat Timur bu fikirleri dikkate almayarak savaş pozisyonu alarak ordusu ile Erzincan’a doğru harekete geçmişti. Burayı kısa sürede muhasara ettikten sonra Sivas üzerine yürümüş Yıldırım’ı güçsüz bırakmak için Sivas, Kayseri ve Malatya’da yaşamakta bulunan Osmanlı ordusunun büyük kısmını oluşturan Anadolu Moğollarını [10]kendi tarafına belirli vaatler karşılığında geçirmişti.[11] Aynı zamanda eski Anadolu Beyliklerinin beyleri de Timur ordusunda yer almakta idi.
Yıldırım Bayezid o sıra Tokat civarına gelmiş çoğunluğu yayalardan oluşan ordusu için dağlık bir yer seçmiş ve Timur ile orada savaşmak istiyordu. Timur ordusunun ise tamamı atlılardan oluşmaktaydı. Bu yüzden Bayezid’in ordusunu yormak istiyordu, onun üzerine yürümeyerek Kayseri üzerine yürüyerek burayı yağma ve talan etti. Mahsulü ise ordusu için müsadere etti. Daha sonra Kırşehir’e ilerleyen Timur, Osmanlı ordusunun arkasından geldiğinin haberini aldı. Bu sahada da savaşı doğru bulmayan Emir Timur, Bayezid’in hareket üssü olan Ankara’yı kuşatmak üzere Ankara’ya yola çıktı.
Ordusunun çoğunluğunun yayalardan oluştuğunu bilen Bayezid dağlık alanda savaşa girmemek için Anadolu’yu yağmalayan Timur’a karşı alınacak tedbirlere karşı ümerasını topladı. Sadrazam Ali Paşa dağlık alanda kalmak ve gerilla taktiği ile Timur ordusunu yıpratmak fikrini sundu. Hoca Firuz Bey ise Anadolu’nun bir an önce Timur yağmasından kurtulması için savaş meydanına at sürmenin doğru olacağını söyledi. Sivas faciasına pek üzülen Bayezid, Hoca Firuz ’un teklifini kabul ederek Ankara’ya doğru harekete geçti. [12]Ordusunun yaya olmasına aldırmadan hızlı bir şekilde ilerlemeye devam etti. Timur’un Ankara’yı kuşattığı sırada bölgeye ulaştı ve Timur’u hazırlıksız bir şekilde yakalayarak pozisyon aldı.
Emir Timur’un Ankara Savaş Stratejisi
Emir Timur Ankara’yı kuşatmış ve Sultan Bayezid’i karşılamak için ordusunu Güneydoğu istikametine çevirmişti. Fakat Yıldırım Bayezid ummadığı bir şekilde Kuzeydoğu istikametinden çıktı. Timur derhal ordusunun planını değiştirerek iki orduyu karşı karşıya getirdi.
Timur’un ordusunun sağ kanadında oğlu Şahruh, sol kanadında ise Miran Şah bulunuyordu. Merkez sol kuvvetinde Ömer Şeyh, sağ kuvvetinde Emir Celal bulunmaktaydı. Bunun yanında İsfendiyaroğulları, Germiyanoğluları ve Saruhanoğluları beyleri de orduya destek vermekteydi. [13]Destek kuvvetleri de Mehmet Sultan’ın emrindeydi. Timur ordunun ortasında komuta merkezinde bulunuyor, en ön tarafa ise Osmanlı ordusunun psikolojik olarak çökmesi için Hindistan’dan getirdiği Filleri yerleştiriyordu. Savaştan önce elde ettiği Kara Tatarlar ise hala Osmanlı ordusu içerisinde gizlenmekteydi.
Savaş Timur’un emri ile Miran Şah kuvvetlerinin hücum etmesiyle başladı. Miran Şah’a karşı Anadolu Beylerbeyi Kara Timurtaş Paşa saldırıya geçti. İki tarafında şiddetli kanat savaşları gerçekleşirken Timur birbirine bağlı Filleri ve Semerkant süvarilerine hücum emri verdi. Osmanlı merkez kuvvetine karşı şiddetli bir saldırı gerçekleşiyordu. Fillere ve süvarilere karşı Sultan Bayezid emrindeki yeniçerilerle birlikte Sırp Kralı Lazarevic saldırıya geçmişti. Arkalarından ise okçular ile Şehzade Musa, İsa ve Mustafa destek veriyordu. Bu sırada Timur’un emri ile Emirzade Ebubekir hızlı bir hücuma kalkarak Osmanlı sol kanadına ciddi bir saldırı gerçekleştirdi. Cihan Şah ile Kara Yörük Osman Bey’in de Osmanlı sol kanadına saldırıya geçmesine rağmen Osmanlı sol kanadında bulunan Evrenuz Bey komutasındaki Rumeli sipahileri büyük bir direniş gösteriyordu. Fakat savaştan önce Timur safına geçen Kara Tatarlar sipahilerin arkasından ok yağmuruna başladı. Önde Timur kuvvetleri arkalarında ihanet eden Kara Tatarlara karşı sipahiler büyük bir zayiat veriyorlardı. Miran Şah’ın da Sırplar üzerine ağır şekilde saldırı yapması başta çok iyi mukavemet gösteren Sırplarında geri çekilmesine sebebiyet verdi. [14]Osmanlı ordusu sağ kanattan ilerlemeye çalışmasına rağmen Timur’un sürekli destek kuvvet göstermesi ile başarı sağlayamıyordu. Ayrıca Timur’un yanında bulunan Anadolu beylerinin de kendi bayraklarını dalgalandırması ile Osmanlı ordusu içerisinde bulunan askerler saf değiştiriyordu. Şehzade Mehmet kuvvetleri ile sağ kanada yardım etse de başarı sağlayamadı. Saat ilerledikten sonra Timur ordusunun tamamına hücum emri verdi. Hücum emri karşısında Osmanlı birliklerinde bozulmalar baş gösteriyor, fakat Sultan Yıldırım Bayezid ve Yeniçeriler geri adım atmıyordu. [15]
Harbin yavaş yavaş kaybedildiğini anlayan Şehzade Süleyman emrindeki askerler ile birlikte geri çekildi. Aynı şekilde Şehzade Mehmet’te sancağı Amasya’ya geri çekilmek zorunda kaldı. Şehzade Mustafa Çelebi ise savaşta ölmüştü. Savaşın kazananı belli olmuştu. Sultan Bayezid ise emrindeki askerler ile direnmekten vazgeçmiyor, savaşmaya devam ediyordu. Akşamüzeri Bayezid ve kuvvetleri savaşmaya devam etse de savaşın galibi kesinleşmişti. Yıldırım Bayezid o esnada yakalandı. Onu yakalayan askerler kendisini tanıyarak Timur’un yanına götürdü. Timur ise Yıldırıma bir esir gibi değil, bir hükümdar gibi davrandı.
Ankara Savaşı neticesinde Osmanlı Devleti uzun sürecek bir iç karışıklığa sürüklendi, Bayezid’in kurmak için uzun uğraşlar verdiği Anadolu Türk Siyasi birliği bozuldu. İstanbul Kuşatması kaldırıldı, ekonomik ve iktisadi sıkıntılar baş gösterirken, şehzadelerde kendi kaderlerini kendileri tayin edebilmek adına güç toplayarak amansız bir mücadeleye başladılar. Timur ise 1401'de Suriye'de Memluk Devleti ve 1402'de Ankara Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ne karşı kazandığı zaferlerden sonra İslam dünyasındaki en büyük güç konumuna geldi.
[2] Justin Marozzi, “Timurlenk İslam’ın Kılıcı Cihan Fatihi”. s 23
[3] Barlaslar, Barlas Boyu veya Barlas Aşireti Orta Asya'da bulunan Türkleşmiş Moğollardır. Ve Büyük Timur İmparatorluğu'nun yönetici boyudur. https://tr.wikipedia.org/wiki/Barlaslar
[4] Lord Kinross, “Osmanlı İmparatorluğu Yükselişi ve Çöküşü”. s 71.
[5] İsmail Aka, “Timurlular Devleti Tarihi”. s 6.
[6] Halil İnalcık, “Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerinde Araştırmalar I”. s 73.
[7] Şerafettin Yezdi toprağa gömülen askerlerin Ermeni olduğunu söylemektedir. Fakat onun yararlandığı kaynak olan Nizamüddin Şami’nin Zafer-Name adlı eseri bu kişilerin Ermeni olduğunu doğrulamamaktadır.
[8] Şehzade Mehmed Çelebi: Osmanlı Devletinin ikinci kurucusu olarak adlandırılmıştır. Fatih Sultan Mehmed’ in dedesidir.
[9] Robert Mantran, “Osmanlı İmparatorluğu Tarihi Kuruluş ve Yıkılış Tarihi I”. s 66
[10] Anadolu Moğolları Uygurlar, Kırgızlar, Tatarlar ve bir miktar da Moğollar ile birlikte Anadolu'da karışarak ortaya çıkan bir Türk halkıdır. Bunlara daha sonra Kara Tatarlar denilmiştir. https://www.wikizero.com/tr/Kara_Tatarlar
[11] Halil İnalcık, “Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerinde Araştırmalar I”. s 72
[12] Robert Mantran, “Osmanlı İmparatorluğu Kuruluş ve Yıkılış Tarihi I”. s 67
[13] Mustafa Cezzar, “Mufassal Osmanlı Tarihi”, C1, s 199
[14] Lord Kinross, “Osmanlı İmparatorluğu Yükselişi ve Çöküşü”. s 74
[15] Mustafa Cezzar, “Mufassal Osmanlı Tarihi”, C1, s 200
[3] Barlaslar, Barlas Boyu veya Barlas Aşireti Orta Asya'da bulunan Türkleşmiş Moğollardır. Ve Büyük Timur İmparatorluğu'nun yönetici boyudur. https://tr.wikipedia.org/wiki/Barlaslar
[4] Lord Kinross, “Osmanlı İmparatorluğu Yükselişi ve Çöküşü”. s 71.
[5] İsmail Aka, “Timurlular Devleti Tarihi”. s 6.
[6] Halil İnalcık, “Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerinde Araştırmalar I”. s 73.
[7] Şerafettin Yezdi toprağa gömülen askerlerin Ermeni olduğunu söylemektedir. Fakat onun yararlandığı kaynak olan Nizamüddin Şami’nin Zafer-Name adlı eseri bu kişilerin Ermeni olduğunu doğrulamamaktadır.
[8] Şehzade Mehmed Çelebi: Osmanlı Devletinin ikinci kurucusu olarak adlandırılmıştır. Fatih Sultan Mehmed’ in dedesidir.
[9] Robert Mantran, “Osmanlı İmparatorluğu Tarihi Kuruluş ve Yıkılış Tarihi I”. s 66
[10] Anadolu Moğolları Uygurlar, Kırgızlar, Tatarlar ve bir miktar da Moğollar ile birlikte Anadolu'da karışarak ortaya çıkan bir Türk halkıdır. Bunlara daha sonra Kara Tatarlar denilmiştir. https://www.wikizero.com/tr/Kara_Tatarlar
[11] Halil İnalcık, “Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerinde Araştırmalar I”. s 72
[12] Robert Mantran, “Osmanlı İmparatorluğu Kuruluş ve Yıkılış Tarihi I”. s 67
[13] Mustafa Cezzar, “Mufassal Osmanlı Tarihi”, C1, s 199
[14] Lord Kinross, “Osmanlı İmparatorluğu Yükselişi ve Çöküşü”. s 74
[15] Mustafa Cezzar, “Mufassal Osmanlı Tarihi”, C1, s 200
Yorumlar
Yorum Gönder